Yazılarım · 5 Ocak 2010

Çeltiğin Birim Fiyatının Düşündürdükleri ve Ekonomi Üzerindeki Etkileri/20.10.06

Prof.Dr.Havva TUNÇ                                                                          

Çeltik (pirinç) başta Trakya olmak üzere değişik bölgelerimizde üretilmekte olup üretiminde modern teknoloji ve üretim yöntemleri uygulanmaktadır. Çeltik üretiminde yıllar itibarıyla artış elde edilmektedir. Örneğin, toplam çeltik üretimi 2002 yılında 210 bin ton, 2005’de 300 bin tondur. 2006 yılında toplam üretimin ise 440 bin ton olacağı tahmin edilmektedir.

Çeltiği, üreticiden satın alan ve birim fiyatı (taban fiyatı) belirleyen kuruluş Toprak Mahsulleri Ofisi’dir (TMO). TMO geçen yıl birim fiyatı, YTL/ton olarak, 50 YKRŞ bu yılda 72 YKRŞ olarak belirlemiştir. Çeltiğin birim fiyatının belirlenmesinde prim sistemi uygulanmakta olup geçen yıl verilen prim 3 YKRŞ /ton iken bu yıl geçen yılın iki katıdır. Yani, 6 YKRŞ/tondur.  Diğer bir deyişle 2005 yılında birim fiyat artı prim karşılığı 53 YKRŞ iken bu yıl 78 YKRŞ olarak belirlenmiştir.

Türkiye’de 2006 yılında tahmin edilen toplam çeltik üretimi 440 bin ton ve toplam çeltik talebinin 550 bin ton olacağı ve ithal edilecek toplam çeltik miktarının da yaklaşık 110 bin ton dolayında kalacağı tespit edilmiştir. Çeltik İthalatı, ithalatı yapacak işadamı tarafından “piyasadan satın alınan çeltik kadar ithalat yapma” koşuluna göre yapılmaktadır. Diğer bir deyişle iç piyasadan çeltik satın alan tüccar satın aldığı çeltik miktarı üst limit teşkil edecek şekilde çeltik ithalatı yapabilmektedir. Bunun yanı sıra yapılan çeltik ithalatına % 45 den daha fazla gümrük vergisi alınmayacak biçimde vergi konulmaktadır. 

Türkiye’nin çeltik de izlediği bu tarım politikası çeltik üreticisi ülkeler tarafından Dünya Ticaret Örgütüne şikâyet edilmiş(WTO) ve bunun üzerine bazı düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerde ithalatı yapılan çeltiğe %45’den daha fazla gümrük vergisi konulmayacağı belirtilmiştir ve 2006 yılında çeltikteki ithalat kotası sıfırlanmış yani kaldırılmıştır. Diğer bir deyişle, tüccar istediği kadar çeltik ithal etme gücünü elde ederek iç pazarda yerli çeltik üreticisi aleyhine avantajlı konuma gelmiştir. 

Çeltik de bu düzenlemeler yapılırken çeltik üreticisi de yapılan düzenlemelere duyduğu memnuniyetsizliğini değişik platformlarda belirtmektedir. Diğer bir deyişle, üreticiler belirlenen birim fiyattan (taban fiyat) zarar ettiklerini bunun bu koşullarda sürdürülemeyeceğini ifade etmektedirler. Şöyle ki,  2006 yılında gübrenin ve mazotun birim fiyatı geçen yıla göre sırasıyla %50 ve %70 artmış olması rağmen çeltiğin bu yılki birim fiyatı, girdilerin fiyat artışı yönünde olmamıştır. Belirlenen bu fiyatın, yüzde onları aşan bir enflasyonist ortamında, “değil kar elde etmek, ortalama değişir maliyetleri bile karşılamada yetersiz kaldığı” konunun uzmanları tarafından dile getirilmektedir. 

TMO yetkilileri Türk çeltiğin birim fiyatını uluslararası çeltik fiyatlarına yakınlaştırmak için düşük tuttuklarını katıldıkları toplantılarda açıkça dile getirmektedirler. TMO üst düzey yetkilisi Türk çeltiğinin birim fiyatını dünya fiyatlarına yaklaştırmak zorundayız derken unuttuğu ve gözden kaçırdığı şey “ çeltik üreticisinin, çeltik sektörünün ve daha da önemlisi Türk Tarım Sektörünün (çeltik bağlamında) piyasa koşullarına terk edilmiş olduğudur”. Yani, ulusal ekonomideki çeltiğin birim fiyatı dünya fiyatlarına yakınlaştıkça ulusal ekonomide bu durumun yaratacağı ekonomik etkileri yok varsayılmaktadır.                

Dünya çeltik üretiminde, özellikle Amerika’da, 2006 yılında büyük artış olacağı tahmin edilmektedir. ABD Tarım Bakanlığı, 2006/2007 dünya pirinç üretimiyle ilgili tahmin raporunu 13 Eylül 2006’da yayınladı. Buna göre bakanlık, geçen yıl üretiminden bir miktar yüksek olarak 2006–2007 dünya pirinç üretimini rekor düzeyde (417,7 milyon ton) gerçekleşeceğini öngördü. Üretimde beklenen bu artış birim fiyatın düşmesine yol açacaktır. Dünya çeltik fiyatı gelişmiş ülke üreticisinin maliyet yapısına göre belirlendiğinden Türk çeltiğinin birim fiyatını uluslararası çeltik fiyatı düzeyine çekecek uygulamalar Türk çeltik üretiminin gelişiminin önleyecek ve hatta Türk çeltiği uzun dönemde yok olacaktır. Bunun yanı sıra, uluslararası piyasada belirlenen birim fiyatta Türk çeltik üreticisinin diğer çeltik üreticisi ülkelerle rekabet edemeyecektir. Yani, Türk çeltik üreticisi hem iç piyasada kotalar kalktığı ve gümrük vergi oranı düşük kaldığı için hem de belirlenen uluslararası fiyatta dış pazarlarda rekabet edemeyeceği için zor durumda kalacaktır.  Bu durum Türk çeltik üreticisinin gelir düzeyini düşmesine ve gelir kayıplarına uğramasına yol açacaktır. 

Çeltiğin birim fiyatı dünya çeltik fiyatına yakınlaştırmanın yarattığı ve/veya yaratacağı olası etkileri sıralarsak;

1.Çeltik sektöründe üretim daralması yaşanır.

2.Çeltik üreticisi gelir kaybına uğrar, birkaç dönem sonra tarımdan (çeltikten) kopuş başlar.

3. Tarımdan kopuş, plansız programsız yapıldığı için işsizlik artar, köyden kente göç yoğunlaşır(zaten var olan bu hareket ivme kazanır),  gelir kayıpları yaşanır, tüketim daralır.

4. Yukarda saydıklarımız üretim daralmasına yol açacağından, iç talebi karşılamak için ithalat artar. İthalat artışı ticaret açıklarının artmasına ve çeltikte dış pazarlara bağımlı olmamıza yol açar.   

5.Dış dünyadan yapılan çeltik ithalatı dövize olan talebi artırır. Döviz talebindeki artış beraberinde açıklara ve kayıplara yol açacaktır. 

Çeltik üretiminde ve çeltik sektöründe yapılması gerekenleri sıralarsak:

1. Çeltiğin birim fiyatını dünya çeltik fiyatları ile rekabet edebilir hale getirmek için sektör korunmalı ve iç pazardaki çeltik fiyat ile dünya çeltik fiyatı arasındaki fark üreticiye fiyat desteği olarak ödenmelidir. Böylece çeltik üreticisi ürününü, yüksek birim fiyata mal olmuş olmasına rağmen, düşük fiyattan satar.Yani, aradaki fiyat farkı fiyat desteği adı altında üreticiye ödenir (Avrupa birliğinde olduğu gibi). Ancak bu tür uygulamalar maliyetlidir. Finansman kaynağı bulunmaz ise destekleme politikasının gerçekleşme şansı yoktur. Bu nedenle politikanın uygulama başarısı sektöre ayrılacak finansman ile sınırlıdır.

2. İç Pazar dış dünyanın kaliteli ve ucuz çeltiğine karşı korunmalıdır. Koruma sonsuz olmamalı sektörün gelişmesini ve güçlenmesini sağlayacak koşullar oluşuncaya kadar koruma sürdürmeli, hedeflenen gelişime ulaşılınca, belli bir dönem sonra, sektör dış dünyanın rekabetine açılmalıdır. 

3.Çeltik üreticisinin ürününü toplayacak, ürün fazlalığının olduğu dönemde bunları stoklayacak “çeltik üretici birlikleri” oluşturmalı ve bu kurumların özerk olması sağlanmalıdır. Bunun yanı sıra bu kurumlar kendi haline bırakılmamalı denetimi ve kontrolü devletin ilgili birimlerince yapılmalıdır.