.Havva TUNÇ 21.02.2007
2006 yılında gerçekleşen 3,9 milyar YTL ile bütçe açığının GSMH’ YA oranı binde 7 olmuştur. Türkiye Ekonomisi, yaklaşık 30 yıl sonra bütçe dengesini elde etmiştir. Ancak, bu bütçe denkliği devletin ekonomideki yeri daraltılarak elde edilmiştir. Diğer bir deyişle bütçe gelirleri artmamış buna karşılık giderler sınırlı düzeyde tutulmuştur.
AB ülkeleri itibarıyla bütçe dengesine bakıldığında durumun göründüğü gibi değil daha farklı olduğudur. Diğer bir deyişle, 2006 yılında AB‘ye üye ülkelerin bütçe açığının GSMH’YA oranı, Yunanistan’ın % 6,2, Portekiz’in %6, İtalya’nın %3,2, İngiltere’nin %3, Almanya’nın %2,1 olmuştur.
Bir devletin ekonomideki yerinin göstergesi olarak vergilerin toplam ulusal üretim içindeki payı gösterge olarak ele alınır. Dolaylı dolaysız vergi ayrımında yaşanan dengesizlik bir tarafa bırakırsak vergi yükünün üretim içindeki payı OECD’nin yaptığı çalışmaya göre Türkiye’nin AB ortalamasının gerisinde kaldığı tespit edilmiştir.
Diğer bir deyişle, OECD verilerine göre, vergilerin yurtiçi üretim içindeki payı % olarak 2003, 2004 ve 2005 yılları itibarıyla sırasıyla Türkiye için 32,8/ 31,3 ve 32,3; İsveç için 50,1/ 50,4 ve 51,0; Danimarka için 47,7/ 48,8 ve 49,7; Almanya için 35,5/ 34,7ve 34,7; Fransa için 43,1/ 43.4 ve 44,3; İngiltere için 35,4 / 36,0 ve 37,2; İtalya için 41,8 / 41,1 ve 41,0; Yunanistan için 36,3 ve 35,0; AB ülkeleri için 39,7/ 39,7 ve 39,8 bulunmuştur.
Türkiye gerek yapısı gerekse gelişim potansiyeli itibarıyla devletin ekonomideki yeri sadece kamu hizmetleri itibarıyla değil temel alt yapı ve araştırma geliştirme yatırımları itibarıyla büyük olmalıdır. Ekonomiyi sadece finansal piyasalardaki hareket ve gelişmelere bağlı olarak değerlendirmek mevcut sorunları göz ardı etmek anlamına gelir. Bu durum uzun dönem itibarıyla değerlendirildiğinde etkinin ekonomik ve sosyal yaşam üzerindeki yansıması daha yıkıcı ve sarsıcı olabileceğidir.