Yazılarım · 6 Ocak 2010

AKP’nin Önlenemeyen Yükselişinin Hatırlattıkları

Havva TUNÇ

22 Temmuz Seçim sonuçları AKP’nin konumunu hem güçlendirdi hem de rakiplerinin soluğunu kesti. İlk soluk kesintisi Sayın Ağar’ın istifa etmesi ile gerçekleşti. Bunu diğer soluk kesintileri izleyecek mi? sorusu akıllarda yerini aldı ve kimse buna bir cevap veremedi ve verememektedir. Neden mi? Riski ve maliyeti yüksek.

AKP’nin başarısı ile hükümet edenler değişmediğinde ülkede uygulanmakta olan gerek siyasi gerek ekonomik gerekse sosyal politikalarda bir değişiklik olmayacağından eski uygulamalar devam edecektir. Keza, dış politikada da bir değişme olmayacaktır.

AKP’nin başarısını uyguladığı ve/veya uygulamakta olduğu politikalar yanı sıra bu politikalardan nemalanan gerek yerli gerekse yabancı sermayenin sahip olduğu avantaj ve kazançlar belirleyici olmuştur. Bir de bu duruma “Monopol “ konumda olan gerek görsel gerekse yazınsal medyanın kamuoyu oluşturmasındaki başarısı eklenmelidir.

Bir ülke düşünün 10, belki de daha fazla, TV kanalı var ve yayınlanmakta olan 10’nun üstünde gazete var ve bunların bir iki tanesi hariç hepsinin sahibi tek bir kuruluş ve bu kuruluşta hükümet edenleri destekliyor. Artık siz düşünün olanları  ya da olacakları. Keza bu ülkede sayılı sayıdaki sanayi kuruluşu var ya da 20’ye yakın zengin kişi var. Yani, sisteme yön veren, ivme veren bunlar. Diğer bir deyişle, farklı beklentiler içine girmek büyüklere masal olur. Bu durumda yapılacak bir şey yok. Aslında yapılacak çok şey vardır.

Bireylerin eğitim ve kültür düzeyi aşağıya çekilerek ve temel öğe olarak sadece para kazanmak köşeyi dönmek verilirse ve de bireyler sadece karınlarını nasıl doyuracakları kaygısını yaşarlarsa bu bireylerden bir şeyler beklemek saflık olur. Ya da bu bireyleri eleştirmek haksızlık olur.

Gelişmekte olan ve gelişmiş ülke insanları tam bu noktada benzeşmektedir. Gelişmiş ülke insanının refahındaki artış beraberinde aylaklığa övgüyü getirir. Sistem tarafından düşünmemenin öğretilmesiyle beraber hem fiziksel hem de zihinsel obezler yaratılır. Gelişmekte olan ülkelerde bireyler karnını nasıl doyuracağını ve fakirlikten nasıl kurtulacağının kavgasını yaparken hayatta kalma savaşı verirken doğal olarak zihinsel ve fiziksel obez yaratılmıştır. Durumlar farklı ama sonuçları aynıdır.  Dünyada yaşanan bu durum, özellikle inşa edilmekte, bunların oluşumu otoriteler tarafından finanse edilmektedir. Sonrada beklenmeyen bir durummuş gibi ağıtlar yakılmaktadır. Yani, kapılar kapandığında kapı arkasında kalanlar kadehlerini tokuştururken kapı önün dekinler ağıt yakmaya devam eder.

AKP’nin başarısı AKP’ye özgü olmayıp yaşadığımız yüzyıldaki küresel politikaların bir başarısıdır. Bunun Türkiye’deki uzantısının, ismi AKP’dir. Bu durum fark edilememektedir ve edilmeyecektir. Sistem içindeki aktörler ve aktörcükler bunları gerçekleştirmek için uğraşmaktadır.

Yapılacak tek şey, başarıyı kendi başarımızmış gibi algılayıp keyfini çıkartmaktır.