Yazılarım · 6 Ocak 2010

Gürcistan Rus Savaşı ve Yansıması

Havva TUNC                                           13.08.2008

Gürcistan Devlet başkanının Saakaşvili’nin Güney Osetya’da askeri güce başvurması ile Rusya ile savaşmayı göze almış oldu. Saakaşvili’nin gerekçesi her ne olursa olsun Gürcistan’ı sonu olmayan bir macera içine sürüklemesi sonucunda yerle bir olan Gürcistan binlerce masum sivil halkın ölümü. Bunun sorumlusu Rusya mı? Saakaşvili mi ? NATO mu? Ya da kim? Amacım bir suçlu bulmak değil. Saakaşvili bir Devlet Başkanı olarak sorumsuzca davranmış olup sivil halkı çoluk çocuğu savaşa sürüklemiştir ve sonuçta gelinen nokta bağımsızlığını kaybetmek üzere olan bir Gürcistan.

Saakaşvili,  ABD ve Avrupa Birliği ile ilişkileri iyileştirdiğini ve onların desteğini arkasına aldığını sanarak Bakü  Tiflis Ceyhan (BTC) petrol boru hattının ve enerjide (doğal gaz ve petrolde) sahip olduğu stratejik önemin sarhoşluğuna kapılarak sahip olduğu gücün ülkesini nereye kadar götüreceğini göremedi. Bunun yanı sıra, Saakaşvili, ülkesinin NATO’ya girebilmesi “ayrılıkçı bölgede sorunun çözülmesi” koşulu ile Aralık 2008’e ertelenmesi üzerine, siyaseten hareket alanı sınırlanmış olup bir çıkış olarak Osetya’da askeri güç kullanma sevdasına girmiştir. Gürcistan devlet başkanının bu yanlış hamlesi Rusya’nın Enerjide kurmak isteği gücün Kafkaslarda etkisini göstermesine yardımcı oldu ve olmaktadır. Diğer taraftan, Saakaşvili Avrupa’nın dikkatini bölgeye çekerek Rusya üzerinde baskı oluşturmak istemektedir. Ancak, Saakaşvili bütün bunların bir işe yaramayacağının farkında değildir. Ya da farkında ama yapacak bir şeyi olmadığı için son hamlelerini yapmaktadır.

Rusya Kafkaslarda kendisinin olmadığı bir enerji planının (Nabucco Projesi) varlığından  hoşlanmadığı gibi bundan duyduğu rahatsızlığı zaman zaman ifade etmekteydi ve diğer taraftan da, Kafkasya’da kurulan bu bağımsız devletlerin NATO içinde yer almasını kabul etmediği gibi bu durumun olamayacağını her seferinde tekrar etmekteydi. Bütün bunlar yaşanırken Saakaşvili ülkesini başlamadan bitmiş bir savaşın içine soktu. Saakaşvili bunu halkına açıklamalıdır.

Kafkasya’da kurulmuş olan bağımsız devletler bu durumu fırsat bilerek Rusya’nın gücünden duydukları sıkıntıyı içinde bulundukları baskıyı dile getirmek için Tiflis’te bir araya gelmeleri, NATO’nun Gürcistan’ın üye alabileceklerine dair yaptıkları açıklamalar Gürcistan Rusya savaşına çözüm getirecek durumlar değildir. Bundan sonra Rusya’nın bölgede gücü ve varlığı daha çok hissedilecektir.

Gerek Avrupa Birliği gerekse Amerika Birleşik Devletleri olsun hiçbir zaman Rusya ile karşı karşıya gelmek istemezler. Bu durumda Saakaşvili bir devlet başkanı olarak ülkesini gereksiz bir savaşın içine sokmuştur ve  bunun bedeli hem maddi hem de manevi olarak yüksek olmuştur. Daha da önemlisi  Gürcistan’ın, bu savaş sonucunda enerjide sahip olduğu avantajlı konumu erozyona uğramıştır.