Havva TUNC 8.11.2007
Petrolün birim fiyatı piyasanın iç dinamikleri olan petrol arz ve talebi tarafından belirlenir. Petrol arzı ve talebini birbirine eşitleyen fiyat piyasa denge fiyatıdır. Petrolün birim fiyatını belirleyen petrol arzı ve talebi yaşanılan ekonomik ve siyası konjonktüre bağlı olarak değişim gösterir. Petrolü bir emtia gibi alternatif yatırım aracı olarak değerlendirildiğinde petrolün birim fiyatını, piyasanın iç dinamikleri yanı sıra piyasa dışı faktörler, spekülatif eğilimler belirler yada belirlenen fiyatın yeniden değerlenmesine yol açar.
Petrol fiyatındaki istikrarsızlığın (artış ya da azalışın) temel nedeni petrolün arz ve talep elastikiyetinin kısa dönemde inelastik olmasıdır. Daha açıkça ifade edersek petrol üretimi kısa dönemde kolayca artırılamadığı için arzı inelastiktir. Bunun yanı sıra petrol tüketimi, tüketim alışkanlıkları kısa dönemde hemen değiştirilemediği için, talep de inelastikdir. Uzun dönemde ise petrol arz ve talep eğrileri elastiktir. Ancak petrolün doğada bulunan bir ürün olduğu ve rezervi doğanın bize sunduğu ile sınırlı olduğu düşünülünce petrolün arz ve talep elastikiyeti, piyasada belirlenen fiyatı ya da oluşan fiyatı açıklamada yetersiz kalmaktadır.
Petrolün birim fiyatındaki artışı belirleyen faktörler aşağıdaki şeklide sıralanabilir:
1.Artan ürün talebi,
2.Artan ürün talebi karşısında dünya üzerindeki rafinaj kapasitesinin talebi karşılamada yetersiz kalmasıdır. Bunun yanı sıra petrol talebini karşılamak amacıyla yeni rafinelerin kurulması kısa dönemde olası değildir. Çünkü yeni bir rafinerinin inşası ve kullanıma açılması hem 3–5 yıllık bir zaman istemesi hem de 3–6 milyar dolarlık yatırım maliyeti gerektirmesi rafineri yatırımının yapılmasını ertelemektedir.
3.Güz ve kış dönemlerinde yaşanan kasırga, fırtına gibi olayların üretimde yarattığı daralmalar ve hatta üretimin tamamen durması fiyatı artış yönünde etkiler.
4. Ortadoğu’da Yaşanan Savaş: ABD’nin Iraktaki konumu ve uyguladığı Irak politikası ve Irak ‘ın terör örgütü olan PKK ile ilişkisi ve PKK’nın Türkiye’de yaptığı terör eylemleri ve keza, Türkiye’nin bu duruma son vermek amacıyla, PKK’nın Irak’ta bulunması nedeniyle ,Irak’a yapmayı planladığı saldırının gerçekleşeceği beklentisi petrolün birim fiyatına artış yönünde ivme vermektedir.
5. Şiddetli geçen kış mevsiminin yarattığı talep artışı ve yaz aylarında ABD’deki tüketicilerin seyahat etme gibi nedenlerle talepte ortaya çıkan artış.
6.Gelişmekte olan para piyasalarında yaşanan dalgalanmalar (emerging market), petrol de altın gibi alternatif ve güvenilir bir yatırım aracı olarak değerlendirilmekte ve bu konumun petrolün birim fiyatını artış yönünde etkilemektedir.
7.Petrol üreticisi ülkelerin piyasada oluşturdukları oligopol yapı, fiyattaki artışın şiddetini hızlandırmaktadır. Örneğin, OPEC’in varlığı fiyata, artış yönünde ivme vermektedir.
8.”Kuzey Buz Denizinde” gerçekleşen kasırga ve ABD’nin petrol stoklarının azalması petrol fiyatına artış yönünde hareket vermektedir.
9.Doların uluslararası piyasada Euro ve Yen gibi konvertibil paralar karşısında yaşadığı değer kaybı ve piyasalarda bu değer kaybın süreceği beklentisi petrol fiyatındaki artışı hızlandırmaktadır.
Önceki satırlarda belirttiğim olayların doğrudan etkileri yanı sıra bu olayların spekülatörleri harekete geçiren etkisi de devreye girince petrolün birim fiyatındaki artış kat be kat olmaktadır ve olacaktır. Birde buna 2030’da dünya petrol rezervlerin tükeneceği bilgisinin zihinlerde olduğu hatırlanırsa fiyattaki artış daha büyük olmaktadır ve/veya olacaktır.
Yukarda belirttiğimiz nedenlerden dolayı Brent petrolün birim fiyatı 2004’de 35 dolar iken 2005’de 60 dolara 2006’da 70 dolar 8 Kasım 2007’de yani bugün 98 dolara ulaşmış bulunmaktadır.
Bütün bu yaşananlar itibarıyla kısa bir dönem sonra petrolün birim fiyatı 100 doları geçecektir.