Havva TUNC 29.07.2010
Avrupa Bankalarının sarsılan itibarını, kaybolan güvenini kazanmak ve Bankacılık Sektöründe her şeyin yolunda gittiğini doğrulamak amacıyla yapılan stres testi sonuçlarının piyasalarda iyimser hava estirmesine rağmen eleştirilerin odak noktasına oturdu.
91 Avrupa Bankasına uygulan stres testinde, teste tabi olan her bir bankanın "sermaye yeterlilik oranı" ölçüldü ve kıyaslama değeri olarak tespit edilen yüzde 6'lık sermaye kriterini tutturan bankanın başarılı olacağı kabul edildi. Ancak sermaye yeterlilik oranı yüzde 4 olan bir bankanın başarılı olamayacağı ama testi geçebileceği kabul edildi.
Teste tabi 91 Bankanın 7 tanesi başarısız oldu ve geçersiz not aldı. 14 taneside başarısız ama geçer not aldı. Daha açık ifade edersek 14 bankanın yüzde 4 seviyesinde ve/veya üstündedir. Diğer 7 bankanın yüzde 4’ün altında kaldığı tespit edildi. Sonuçta 84 banka sınavı geçmiş oldu.
Stres testi öncesi Avrupa Bankalarının mali yetersizliklerinin giderilmesi için 30 milyar Euro gerekeceği tahmin edilirken Sres Testi sonrası 3.5 milyar Euro'nun yeterli olacağı tespit edildi. Akılları karıştıran nasıl olurda bu kadar kötü tahmin yapıldığıydı. Bunun üzerine stres testi sonucu değerlendirildiğinde testin başarılı olmadığır. Bunun yanı sıra, ülkelerin iflas etmedikleri iyi durumda oldukları varsayımı altında stres testinden elde edilen sonuç beklenenden daha iyi olduğudur.
Stres testine tabi olan bankaların toplam portföyünün yüzde kaçı kendi ülkesinin devlet tahvilini kapsamadığı testin içeriği dışında bırakılmış olup devletlerin ekonomik durumlarının iyi olduğu iflas etmeyeceği varsayımına göre kurgulanmıştır.
2008 Küresel Sistematik Finansal kriz sonrasında küresel piyasalarda yaşanan ve piyasalara olan güvenin sarsılmasına yol açtı. Ekonomileri iflasa sürükleyen nokta Bankaların yapısal sorunları ya da borçları olmayıp ülke ekonomilerin içine düştükleri toplam borç miktarının ve bütçe açığının ülke GSMH içindeki payının sırasıyla yüzde 60 ile yüzde 4’ün kat be kat üstünde olması idi. Ve bunun finansal piyasalar üzerinde hem güvensizlik hem de nakit ihtiyacı idi. Ancak yapılan bu teste bu durumun iyi olduğu bir risk taşımadığı( yani ülkelerin ekonomik durumlarının iyi olduğu) varsayılınca elde edilen sonuçlar kanımca şaşırtıcı değildir.
91 Avrupa Bankasının sermaye yeterlilik rasyosuna göre test edildiği 84 bankanın sınıfı geçtiği sonucu Avrupa Bankalarının iyi olduğu anlamına gelmediği gibi bu sonuç tartışmaya açıktır. Yaşanan ve hala etkisi süren 2008 Küresel Finansal Sistematik Kriz sonuçlanmadan gelecek ikinci bir krizin piyasalar üzerindeki yok edici etkisini elimine etmek ve piyasalara kaybettikleri güveni kazandırmak amacıyla böyle bir değerlendirme yapıldı. Aksi takdirde piyasaların ikinci bir şokta toparlanma şansı yok denecek kadar azdır.
Yunanistan ile başlayan İspanya, Portekiz ve Macaristan ile pik yapan ülke ekonomilerinin açmazları lider ülke konumundaki başta İngiltere olmak üzere İtalya, Belçika Almanya, Fransa gibi diğer Avrupa Ülklerinde görüleceği korkusu ve bunun tahmin edilen yıkıcı etkisi nedeniyle yapılan stres testi piyasalarda bahar havası estirecek şekilde organize edildi.
91 bankanın içinde sınıfta kalan 7 banka ile sınıfı geçen ama yetersiz bulunun 14 bankanın iyileşebilmesi için sermaye artırımı yapacağı bunun için gerekli miktarın 3.8 milyar Euro olacağı belirlenmiştir.
Piyasalara geçicide olsa güven sağlayan stres testi kısa dönemde piyasalar için beklenen iyileşmeyi sağlayacaktır. Ancak bu süre zarfında Avrupa ekonomileri içinde bulundukları açmazdan(iflastan) kurtulmalarını sağlayacak sıkı mali ve para politikalarını vakit geçirmeden uygulamaya koymaları gerekmektedir. Aksi takdirde hükümetlerin ertelen iflasları işe yaramayacak ikinci dalganın şiddeti daha büyük olacağı gibi çözüm de bulunamayacaktır.