Yazılarım · 5 Ağustos 2010

“Euro’nun Dolar Karşısındaki Değer Artışının Gerisinde Yatan Gerçekler”

Havva TUNC                   5.08.2010

Yunanistan ile başlayan bütün Avrupa Birliğine Üye Ülkeleri kapsamına alan Bütçe Açığı /GSMH ile Borçlar/GSMH oranın birlik kriterlerinin kat be kat üstüne çıkması (sırasıyla % 3, % 60) Birlik Ülkelerin içinde bulundukları gerçeğin gündeme taşınmasına yol açtı.

Euro’nun özellikle 2008 Küresel Sistematik Finansal Kriz sonrasında Dolar karşısındaki değer artışı, Euro/ Dolar paritesini 1.39’lara taşımıştı. Daha sonra, Avrupa Birliği Ülkelerinde borç yükü ve bütçe açığının inanılmaz değerlere (sırasıyla yüzde 12-14 , yüzde 120 üstünde olması) ulaşması ile Euro/ Dolar paritesi büyük bir hızla 1.20-1.21 seviyelerine indi. Bunun üzerine piyasalarda yaşanan panik tüm finansal enstrümanlar üzerinde yıkıcı, sarsıcı etkisini gösterdi. Bu durumun olumsuz ama gerçek etkisinden piyasaları kurtarmak ve piyasalarda tekrar bahar havasının esmesini sağlamak amacıyla “Stres Testi”* yapıldı. Stres testinin sonuçlarına yapılan övgülerle piyasanın rüzgarı farklı bir yönde esmeye başladı: Avrupa Bankalarının (finans kurumlarının) ne kadar iyi durumda olduğu, sermaye borçluluk rasyolarının, özsermaye yapılarının beklenenden de daha iyi olduğu sonuçlarının benimsenmesiyle piyasalardaki kriz durumu birden bire sonlandı. Ne var ki, stres testi sonuçlarının doğruluğu ve geçerliliği bir önceki yazımda* da belirttiğim gibi tartışmalı bir durumdur ve bu sonuca şüpheyle ve temkinle yaklaşılmalıdır.

Stres testi sonuçlarının ilan edilmesin üzerinden daha 10 gün geçmeden(hafta başından beri) Euro/ Dolar paritesi 1.30 'a çıktı  ve artış devam etmektedir. Yunanistan, İspanya, İtalya ve diğer AB Ekonomilerinde,bütçe açığı ve borçlar anlamında, nasıl bir mucize gerçekleşmiştir? Diğer bir deyişle, dünden bugüne Avrupa Birliğine Üye Ülkelerde ne olmuştur da iyileşme gerçekleşmiştir?

Piyasalara göre, dünden bugüne birlik ülkelerinde yaşanan mucizenin birinci nedeni stres testi sonuçları, ikincisi Alman Ekonomisindeki iyileşmedir. Stres testi ile ilgili saptamalarımızı bir önceki yazımda belirttiğim için (okunduğunu varsayarak) Almanyanın Ekonomisindeki iyileşmeye değineceğim. Almanya'nın Ekonomisindeki gözlenen iyileşmenin dört dörtlük olduğunu varsaysak bile, bu iyileşme 27 üyeli Avrupa Birliğinde olduğu anlamına gelmez. Benzer biçimde, Euro'nun değer kazanımını sadece Almanya Ekonomisinin iyileşmesine atfedilmez. Euro'nun gerçek anlamda değer kazanımı bir bütün olarak AB Ekonomisindeki iyileşme ile olasıdır. Almanya'nın Ekonomisinin birliğin lokomotif gücü olduğu gerçeği yadsınamayacağı gibi  bu ekonomideki iyileşme Birliğin iyileşme trendi içine gireceği veya girdiği anlamına gelmez.  

Son bir hafta içinde Euro’nun Dolar karşısındaki mucizevi yükselişi ciddiye almak ya da ciddiye alınması için piyasa da söylemler yaratmak oldukça risklidir. Yakın bir gelecekte piyasalarda gene bir sarsıntının yaşanacağını tahmin etmek ne erken ne de zordur.       

 

* Bkz. Havva TUNC, Havvatunc.com ,29.07.2010.