Yazılarım · 8 Mayıs 2018

“Küresel Isınma Sorunsalı Tarımda Kitlesel Üretime Karşı”

 

Serbest piyasa ekonomisinde hem tarımsal hem de endüstriyel üretimin temel amacı karı maksimize etmektir. Kar maksimizasyonun, temel amaç olduğu sistemde  küresel ısınma sorunsalı, her zaman geri planda kalır. Üretim sürecinde  hem küresel ısınma sorunsalını minimize etmek hem de kar maksimizasyonunu sağlamak önemli olmakla beraber o kadar kolay değildir.  Zira üretim kararını kar-fayda-maliyet belirleyecektir. Kar-fayda maliyet üçlüsünün denge hali teknik olarak mümkün olmamakla beraber, bu üçlünün dengesizliğinin denge hali, küresel ısınma sorunsalının çözümsüzlüğünü giderecektir.

Tarım ve sanayide kamunun üretici olduğu  üretimde, fiyatlama fayda amaçlı olursa hem büyüme hem de kalkınmaya hizmet eder. Buna karşılık fiyatlama kar elde etme odaklı olursa sadece, ticaret açıklarını kapatıcı cari fazla elde edici olur. Daha da önemlisi, sanayi bir tarafa bırakılırsa, tarımda bile cari fazlanın elde edilebilir olduğudur. Önemli olan tercihler ve politikalardır.

Tarımsal üretim sadece bir iktisat politikası olarak değil, aynı zamanda bir sosyal politika olarak düşünülüp kamu tarafından kamu yararı yaratılacak şekilde üretim biçimi ve teknolojisi belirlenirse toplumsal fayda ve kar maksimizasyonu sağlanır. Buna karşılık sanayi sektörü  işletme mantığıyla, tarımsal üretime yaklaşım, tarımın yok olmasına yol açtığı gibi fiyat maliyet ikilemi sonucunda gıdaya ulaşım zor ve irrasyoneldir.

Kitleleri beslemek için yapılan büyük hacimli üretim küresel ısınmaya yol açan nedenlerin başında gelmekte olup yaratılan katma değer sorgulamaya açıktır. Diğer taraftan konvansiyonel yöntemlerle yapılan tarımsal üretimde, arz yetersizliği sonucunda, kıtlık ve açlık tehlikesi ile karşı karşıya kalınmasına karşılık küresel ısınma sorunsalı minimize edilmiştir ve elde edilen gıda daha güvenilirdir. Buna karşılık tarımsal üretim konvansiyonel yöntemlere teslim edilmeyecek kadar basit olmamakla beraber sadece yaratılan katma değer itibarıyla değerlendirmek irrasyoneldir.

Tarımsal üretim artan dünya nüfusu bağlamında, gıda talebini karşılaması ve kitlelerin beslenmesi için gerçekleştirilirse durum değişmektedir. Kitlesel üretimin, ekonomi üzerindeki etkisi, kaynaklar ve ihtiyaçlar bağlamında değerlendirildiğinde ortaya çıkan durumun analiziyle butik üretimin,  gıda güvenliği ve küresel ısınma üzerindeki etkisi farklıdır.

Halen iki milyar insanın aç olduğu ve yakın bir gelecekte sekiz milyar olacak bir dünya nüfusunu beslemek için tarımda kitlesel endüstriyel üretim yapılmalı ya da küçük hacimli yüksek birim fiyatlı daha sağlıklı butik üretim. Karar vermek kolay olmadığı gibi tercihlerimiz otomatik olarak belirlenmektedir. Sorunun çözümü gıda ve beslenmede teknolojik araştırma ve gelişmelerin kitlesel ve butik üretimle örtüşecek konuma getiren araştırmaların yapılmasından geçmektedir.