Yazılarım · 5 Ocak 2010

Annem,Ben ve Hayatın Anlamı

Irvin D. Yalom  “Annem, Ben ve Hayatın Anlamı” isimli kitabındaki hikâyelerden birinde, çocuk iken, annesini nasıl gördüğünü ve ona karşı duyduklarını anlatır. Irvin’in annesi ağır işlerde çalışır. Çocuklarını okutmak, onlara iyi bir gelecek sağlamak amacındadır. Kadıncağız gündüz işte, akşam evde sürekli çabalama içindedir. Hayat onun için bu çabalamanın kendisinden ibarettir. Çocukların geleceğini düşünmektedir. Belki de hiçbir şey düşünmemektedir çünkü öyle fazla bir şeyler düşünmeye vakti yoktur. Bir sorumluluk duygusu içinde yakınlarına elinden gelenin en iyisini vermeye çalışmaktadır. Hikâyeden hatırladığım karnı, gövdesi fıçı gibi; kolları, bacakları kaslı, şişman bir hatun olduğu. Yani kendine bakacak, güzelliğini, estetiğini düşünecek hali de yoktur. Yaşamın kendisine getirdiği sorumlulukları sızlanmadan yüklenmekte ve çocuklarının daha iyi konumlara gelip kendisi gibi sıkıntı çekmemesini arzu etmektedir. Bunları pek de düşünmez ama düşünmeden kendiliğinden sanki bilir. 

Irvin içli bir çocuktur. Başkalarının süslü, bakımlı annesini gördükçe, annesini kendisine yakıştıramaz. Annesi bunu fark etmiştir. “Irvin sen başkalarının yanında benden rahatsız oluyorsun.” der. Günün birinde annesi ölür, yıllar geçer, İrvin ileri bir yaşa gelir ve rüyasında sık sık annesini görmeye başlar. Irvin çocukluğunda küçümsediği, gençliğinde değer vermediği annesine haksızlık ettiğini düşünmekte ve bundan dolayı suçluluk duymaktadır. 

Hikâye nasıl sonlandı tam hatırlamıyorum ama ana çatısı böyleydi, bende bıraktığı izlenim böyle. Bir kısmını da hikâyeden mülhem ben yakıştırdım. Yani hayatını başkalarının geleceği ve rahatı için çalışarak, kendini onlara adayarak geçiren kişilerin bir saygınlığı var. Biz uçuk, kendimize göre önemli düşünce ve değerlerimizi bizimle paylaşamadığı, onları anlamadığı için ana babalarımızı beğenmezken asıl onlar hayatın tam içindedirler. Biz onları hayatın anlamını bilmez, bir şeye kafa yormaz, anlamaz diye küçümserken asıl onlar hayatın anlamını belki de hiç bilmeden tam yakalamış kişilerdir.