Prof. Dr. Havva TUNC 18.09.2007
Temmuz 2007 başlarında ABD ekonomisi Mortgage Sektöründe hane halkları tarafından alınan kredilerin ödenememesi ile başlayan mali çalkantı kısa bir süre sonra küresel piyasalarda krize (Subprime Mortgage Cris) dönüştü. Daha açıkça ifade edersek, Mortgage Sektöründe toplanan ve /veya toplanması hedeflenen fonlara dayanılarak yaratılan değerli kâğıtların (tahvil, hissesenedi, bono vs) satışları. Değerli kâğıtların küresel piyasalardaki finansal yatırımcılar tarafından satın alınmasıyla menkul kıymetler piyasasında (borsada), endekslerdeki değer artışı. Hane halklarınca alınan kredilerin ödenememesiyle sektörde yaşanan çalkantı, bu fonlara yatırımda bulunan yatırımcıların ellerindeki fonların fiyatlanamaması ile satışların yapılamaması ve burda elde edilmesi beklenen paraların alınamamasıyla piyasalarda yaşanan para arzı sıkıntısı ve bunun yarattığı panik ortamı . Bu paniğin yıkıcı etkilerini elimine etmek için FED, ECB ve Japon Merkez Bankasının trilyon dolarları bulan parayı piyasaya enjekte etmeleri ama piyasaya yapılan bu para sunumları piyasada beklenen iyileşmeyi sağlayamadı. Para arzı sıkıntısı olarak sonuçlanan bu durum hem gelişmekte olan piyasalarda hem de gelişmiş piyasalarda çalkantılara yol açtı. 2007’nin Ağustos ayından 18 Eylüle gelinceye kadar FED’den yapılacak bir faiz indiriminin piyasanın ateşini söndüreceği düşüncesi bir çözüm olarak algılandı ve bu konuda uluslar arası arenada yapılan değerlendirmeler zımni de olsa FED üzerinde bir baskı oluşturdu. Ve 18 Eylül 2007’de FED faiz oranını % 50 baz puan azaltarak piyasa beklentilerine beklenti doğrultusunda cevap verdi. 19 Eylül 2007 sabahından başlamak üzere yaklaşık 2 saat içinde uluslararası borsalar, endeksler artış trendine girdi ve keza EURO Dolar karşısında son 5 yılın en yüksek değerini yakalayarak rekor kırdı. Diğer bir deyişle1 Euro 1,40 Dolar oldu ve bunun 1.42 sınırını aşacağı tahmin edilmektedir.
Amerika Merkez Bankasının (FED’in) almış olduğu faiz indirimi, alınması gereken bir karar mıdır? Yoksa önümüzdeki dönemlerde piyasaların dengesinin daha da bozulmasına mı yol açacaktır? Piyasa istikrarı sağlanıncaya kadar FED piyasaya ritmik müdahale edip hep faiz indirimi mi yapacaktır? Soruları cevaplamaya çalışalım. Şöyle ki, FED’in yaptığı % 50 baz puanlık faiz indirimi piyasanın ateşini söndürmeyecektir. Tam tersine piyasa oyuncuları arasında bugünden itibaren (18 eylül 2007) Ekim ayında da faiz indirimi yapılacağı beklentisi yerleşmesine, ki yerleşti ve bu beklenti piyasa oyuncuları tarafından şimdiden satın alındı,yol açaçaktır. Böyle bir beklentinin piyasada oluşması olmaması gereken bir durumdur (liberal ekonomi işleyişi gereğince). FED tarfından yapılan faiz indirimi, yapıldığı andan itibaren ve yaklaşık 2 saat içinde, borsaların artış trendi içine girmesine sebep olması bunun bir göstergesidir.