Havva TUNC 20.08.2009
Banka karları döviz kuru, faiz oranı ve ulusal paranın değeri ile yakın ilişkilidir. Benzer biçimde borsa endeksleri de. Daha açıkça ifade edersek, ulusal para değer kazandığı zaman yani kur düştüğü zaman ulusal paranın getirisi faiz oranı yabancı faiz oranlarından yüksek olması ile bankalar kısa dönemde açık pozisyondan kar elde ederler. Tam tersi durumunda yani ulusal paranın değer kaybı faiz oranın düşüklüğü ve karların yok olması anlamına gelir. Borsa endeksindeki yükselişler (inişler) de benzer değişim gösterir.
Son bir aydır gerek ulusal borsa endeksindeki artış (İMKB) gerekse küresel piyasalardaki borsa endekslerindeki yükseliş ekonomilerin krizden çıktıkları, iyileştikleri anlamına gelmekte midir? Keza Türk Bankaların karlarındaki artışı ekonominin iyileşmesi olarak mı yorumlanmalı?
Türkiye Ekonomisinde yılın ilk yarısında döviz kurunda önemli bir değişme olmamış kur 2008 yılı düzeyinin altında kalmıştır. 20 Ağustos 2009 itibarıyla döviz kuru 1 ABD Doları= 1.47 TL ile 2008 yılsonu değerinin(1 ABD Doları=1.53TL) altındadır. Diğer bir deyişle TL değer kazandığı için ve de ulusal faiz oranı yabancı faiz oranlarından yüksek olduğu için( faiz arbitrajı) bankaların kur ve kambiyo karları artmıştır. Bu duruma kredi kartı faiz gelirlerini de ilave edersek karlardaki artış kat be kat olmaktadır( Banka kredilerinin yüzde 40’lık kısmı kredi kartlarını içeren tüketim kredisidir). Bu iyileşmeye Borsa endeksindeki yükselişi de ilave edersek.
Gerek banka karlarındaki artış gerekse borsa endeksindeki yükseliş ekonominin iyileştiği anlamına gelmediği gibi ekonominin kırılganlığının artığı krizlere karşı daha hassas olduğu anlamına gelmektedir. Ekonomide üretim cephesinde artış yok ise işsizlik yüzde 19 civarında ise kamu borçların GSMH içindeki payı artmakta ise ve diğer makro ekonomik göstergelerde iyileşme tespit edilmiyorsa, banka karlarındaki artış borsa endeksindeki yükseliş ekonominin iyileştiği anlamına gelmez.