Havva TUNC 16.05.2010
Sayın Baykal’ın Sayın Baytok ile olan uygunsuz görüntülerinin nette yayınlanması üzerine Baykal gerek partisinin gerekse kendisinin daha fazla zarar görmesini önlemek gerekse parti tabanından ve seçmenlerinden özür dilemek amacıyla parti başkanlığından istifa etmiştir.
Sayın Baykal’ın istifası, CHP’nin 22 Mayıstaki kurultayında aday olup olmayacağı, tekrar başkanlığa gelip gelmeyeceği, Partiye tekrar başkan olmasının doğru olup olmayacağı gibi tartışmaları gündeme taşımıştır. Kanımca Sayın Baykal’ın istifasına gereğin fazla anlamlar yüklenmektedir. Aslında Baykal olayın bitmesi ve uzamaması için istifa etti ama hala tartışmalar devam etmektedir. Keza bu duruma Sayın Başbakanın bir konuşmasında“..Eşini aldatan mağdur durumda değil…” diyerek olay ahlakı anlamda tartışılır duruma gelmiştir. Diğer taraftan gerek hükümet çevresinde gerekse yazılı ve görsel medyada istifa olayı siyasi bir manevra olarak değerlendirilmektedir ve bu durum bitecek gibi gözükmemektedir.
Sayın Baykal parti başkanlığından istifa ederek partisinden ve seçmenlerinden özür dilemiştir. Bunu 22 Mayıstaki Parti Kurultayında parti başkanlığına aday olmayacağı ve/veya tekrar parti başkanı olmayacağı olarak değerlendirilmemelidir. Aslında, Baykal’ın parti başkanlığına aday olmaması ve partiden kimsenin başkanlığa aday olmaması ve kendisinin partililer tarafında aday gösterilmesi bir güven tazelemedir. Daha açıkça ifade edersek,Baykal’ın parti başkanlığına adaylığı parti tabanı tarafından onaylanırsa, başkanlığa tekrar seçilirse, özrünün kabul edildiği partisinin kendisine olan güveninin kaybolmadığı anlamına gelecektir.
Diğer taraftan Sayın Baykal’ın partisinin başkanlığından istifa etmesi, artık bir daha partisine ve /veya parti başkanlığına dönmeyecek anlamına gelmemektedir. Neden böyle bir anlaşılma oluşmuştur orası ayrı bir konu. Ancak bilinen şudur ki, birisini sevenlerin olabileceği gibi sevmeyenlerde vardır. Sevmeyenler için böyle bir istifa ondan kurtulmak için bir fırsat ve hatta bir şanstır.
Partililer, CHP’li milletvekilleri ve seçmenler Baykal’a olan güvenlerinin devam ettiğinin bir göstergesi olarak onu tekrar parti başkanı olmasını istemektedirler. Sayın Baykal'ın partisinin başkanlığında istifası, onun CHP’den ilelebet uzaklaşması anlamında değil tam tersine parti başkanı olarak geri geleceği ve kaldığı yerden işine devam edeceği anlamındadır. Bu istifa olayına farklı anlamlar yüklemek yerine olayı daha basit olarak değerlendirmek olayı algılamak açısından oldukça önemlidir. Aksi takdirde bu istifa olayı bir kaosa yol açacak ve amacından uzaklaştırılmış olacaktır. Şu anda yapılmak istenende odur.
Burada bir ilişki varsa, Sayın Baykal’ın çıkıp affedersiniz demelidir. Eğer böyle bir şey yoksa bu açıklığa kavuşturulmalıdır. Olay ortada bırakılmamalıdır. Aksi takdirde tartışmalar, dedikodular devam edecektir. Ama eninde sonunda birileri hayal kırıklığına uğrayacaktır. Bu hayal kırıklığını kimin yaşayacağı hususunda bir şeyler söylemek , mevcut koşullar içersinde henüz erken gözükmektedir.