Yazılarım · 31 Temmuz 2012

“Türk Tarımında Tahıllarda Fiyat Artışı ve Gerisindeki Koşullar”

Havva TUNC          31.07.2012

 

Aktif nüfusun yaklaşık % 29’unun tarımda istihdam edildiği bir tarım ülkesinde(Türkiye Ekonomisi’nde), tahıl fiyatları artış trendi içersinde ise ve tahılların büyük bir kısmının ithalatı yapılıyor ise ülkenin izlediği tarım politikalarının gözden geçirilmesinin zamanı gelmiş ve geçiyor demektir. Ve hatta bu bir zorunluluktur.

 

Küresel ısınma nedeniyle tahıl üretiminde, verimliliğinde ve tahıl stoklarındaki azalış yanı sıra, dünya tahıl talebindeki artış tahılların(buğday pirinç mısır gibi) birim fiyatında artışa yol açmaktadır. Türkiye Ekonomisinde tahıl üretiminin piyasa koşullarına terk edilmesi ve iç piyasadaki tahıl talebi dış dünyanın tahıl üretimine bağımlı hale getirilmesi fiyatlardaki artışı özellikle spekülatif artışa ivme vermektedir. Kısacası iç ve dış dinamikler birlikte değerlendirilince Türk tarım piyasalarında tahıllarda yaşanana olağanüstü fiyat artışları anlaşılır olmaktadır.

 

İç pazarın talebinin büyük bir kısmı dünya pazarlarından karşılanan ekonomilerde ürün yeterli miktarlarda iç piyasada olsa bile spekülatif eğilimler ürünün birim fiyatını yükseltir. Bir de buna hasat dönemimde, iç piyasadan ürünü düşük fiyattan toplayan tüccar, piyasada önemli bir dağıtıcı konumundaysa, bu fiyat artışı kat be kat olmaktadır. Diğer bir deyişle hasat dönemlerinde ürünün piyasadan toplanmasında serbest piyasa ekonomisi anlamında tüccarın keyfine bırakılırsa tahıl fiyatlarındaki, katmerli artış kaçınılmazdır..

 

Daha açıkça ifade edersek, dünya tahıl piyasalarının etkisine iç piyasadaki durumu ilave ettiğinizde birim maliyeti 80 cent geçmeyen pirinci Türk tüketici 6 dolara; birim fiyatı 30 centi geçmeyen buğdayı Türk tüketici 4 dolara tüketir. Örnekleri çoğaltmak olasıdır. Pamuktan bala kadar aklınıza gelebilecek tüm tarım ürünleri, buna taze sebze meyve dahil, dış dünyadan satın alınırsa ve bu ürünlerin üretimi ulusal ekonomide yetersiz olursa ve piyasanın iç dinamiklerine terk edilirse tarımsal ürünlerde yüksek fiyat artışı kaçınılmazdır.

 

Tarım ürünleri fiyatındaki artış fiyatlar genel seviyesi yani enflasyon üzerinde artış yönünde baskı oluşturur.  Keza tarımsal gelişimi, tarımsal üretimde kendi kendine yeterlilik düzeyine, ulaşamayan ekonomiler sanayi gelişimini gerçekleştirmede başarılı olma şansları düşüktür. Bütün bunların yanı sıra gelişmişlik derecesi düşük ülkeler yani fakir ülkeler tarım ürünlerinin birim fiyatındaki bu artış onların satın alma güçlerinin üstünde olacağından açlık ve yoksulluk kaçınılmaz olarak var olacaktır. Mısır ve Haiti’de, yeterince gıda maddesi bulamadıkları için ve de yüksek birim fiyatlar, yaşanan toplumsal tepki küçük bir uyarı niteliğindedir. Yakın bir gelecekte tahıl ürünleri savaşları ve su savaşlarının içinde kendimizi bulursak, buna şaşırmamak gerekir. Bütün bunların yaşanmaması için Türk Tarımında acilen yapısal değişimlerin, makro önlemlerin ve desteklerin alınmasına ve uygulanmasına geçilmesi gerekmektedir.