Havva TUNC 13.08.2012
Tarım sektörünün, ülke nüfusunun gıda maddeleri ihtiyacını karşılaması, sanayi sektörüne ham madde sağlaması, sanayi ürünlerine talep yaratması, ulusal gelir ve dış satıma katkısı nedeniyle ulusal ekonomi içinde büyük bir önemi vardır.
Tarımsal ürün talebinde ortaya çıkan değişime, arzın cevabı gecikmeli olmaktadır. Cari dönemdeki tarımsal ürün arzı bir önceki dönem tarımsal ürün talebinin ve tarımsal fiyatların fonksiyonudur. Diğer bir deyişle kısa dönemde tarımsal ürün arzı düşük bir esneklik[1] göstermektedir.
Tarımda sanayinin aksine “azalan verim yasası”[2] geçerlidir. Bu durum tarım sektöründe fazla sermaye kullanımını önlemektedir.Diğer bir deyişle, sektörde sermaye-yoğun teknolojilerin kullanımı sınırlı olmaktadır.
Tarımsal işletmeler ürettikleri ürünleri “tam rekabete”[3] yakın piyasalarda sattıkları halde, ihtiyaçları olan girdileri “oligopol[4], hatta bazı hallerde “monopol”[5] piyasalardan sağlamaktadırlar.
Genellikle sanayi malının fiyatı maliyetlerin itişi ile yukardan aşağıya bir baskı ile belirlenirken tarımsal malın fiyatı aşağıdan yukarıya doğru, tüketici piyasasından başlamak üzere perakendeci toptancı ve aracı kanalı ile tarım üreticisi için veri olarak oluşur.
Tarımsal ürün fiyatı oluşurken üreticilerin ve dolayısıyla maliyetlerin rolü genellikle kısıtlıdır.Çünkü, bir döneme ait herhangi bir ürünün fiyatı o dönemin maliyeti değil o ürünün toplam arzı belirler.
Tarıma “devlet müdahalesi” olmadığı takdirde, tarım ürünü üreticileri piyasa koşullarına göre, gerek girdi satın alırken gerekse ürünlerini satarken, iki yanlı sömürüye açıktırlar
Diğer bir deyişle üreticiler tarımsal girdileri eksik rekabet piyasalarından satın alırken, ürünlerini tam rekabet piyasalarında satışa sunmaktadırlar. Dolayısıyla koruma ve müdahale kaçınılmazdır.
[1] “Arz Esnekliği”, talepteki artışa üretimin cevap verebilme kabiliyetidir. Tarımda hem üretimin talebe cevabı anlık olmayıp gecikmelidir (bir dönem sonra ) hem de arz esnekliği düşüktür(Se<1).
[2] “Azalan Verim Yasası”, Üretimin ilerleyen aşamalarında üretimde kullanılan faktörlerden bir tanesi değişken diğerleri sabit tutulursa üretimde azalış ortaya çıkar ve bu duruma “azalan verim yasası “denir. Çünkü sabit faktör başına düşen değişken faktör miktarı artışı verimlilik azalışına neden olur.
[3] “Tam rekabet piyasası”, alıcı ve satıcının serbestçe hareket ettiği;hiçbir kısıtlanma, müdahale ve sınırlamanın olmadığı; piyasanın iç dinamiklerinin egemen olduğu piyasa biçimidir.
[4] “Oligopol piyasa”,eksik rekabet piyasa biçimlerinden biri olup iki yada üç satıcı ve birden fazla
alıcının olduğu piyasa şeklidir.
[5] “Monopol piyasa ”eksik rekabet piyasa biçimlerinden biri olup tek satıcı,birden fazla alıcının olduğu piyasa şeklidir.