Yazılarım · 3 Aralık 2012

Petrolün Birim Fiyatı Kaç Dolar Bilen Var mı?

Havva TUNC                 25.01.2013

Petrolün birim fiyatı piyasa içi dinamikler olan petrol arz ve talebi tarafından belirlenir. Petrol arzı ve talebini birbirine eşitleyen fiyat piyasa denge fiyatıdır. Petrolün birim fiyatını belirleyen petrol arzı ve talebi yaşanılan ekonomik ve siyası konjonktüre bağlı olarak değişim gösterir. Petrolü bir emtia gibi alternatif yatırım aracı olarak değerlendirildiğinde petrolün birim fiyatını, piyasanın iç dinamikleri yanı sıra piyasa dışı faktörler, spekülatif eğilimler,beklentiler belirler ya da belirlenen fiyatın yeniden değerlenmesine yol açar.  

 

Petrol fiyatındaki istikrarsızlığın (artış ya da azalışın) temel nedeni petrolün arz ve talep elastikiyetinin kısa dönemde inelastik olmasıdır. Daha açıkça ifade edersek petrol üretimi kısa dönemde kolayca artırılamadığı için arzı inelastiktir. Bunun yanı sıra petrol tüketimi, tüketim alışkanlıkları kısa dönemde hemen değiştirilemediği için, talep de inelastikdir. Uzun dönemde ise petrol arz ve talep eğrileri elastiktir. Ancak petrolün doğada bulunan bir ürün olduğu ve rezervi doğanın bize sunduğu ile sınırlı olduğu düşünülünce petrolün arz ve talep elastikiyeti, piyasada belirlenen fiyatı ya da oluşan fiyatı açıklamada yetersiz kalmaktadır. 

 Petrolün birim fiyatındaki artışı belirleyen faktörler aşağıdaki şeklide sıralanabilir: 

1.Artan ürün talebi, Çin ekonomisinde büyümenin yarattığı talep baskısı yanı sıra krizden çıkış eğilimlerin yarattığı talebin artacağı beklentisi.

2.Artan ürün talebi karşısında dünya üzerindeki rafinaj kapasitesinin talebi karşılamada yetersiz kalacağı bir tahmin olmaktan çıkmıştır. Bunun yanı sıra petrol talebini karşılamak amacıyla yeni rafinelerin kurulması kısa dönemde olası değildir. Çünkü yeni bir rafinerinin inşası ve kullanıma açılması hem 3–5 yıllık bir zaman istemesi hem de 3–6 milyar dolarlık yatırım maliyeti gerektirmesi rafineri yatırımının yapılmasını ertelemektedir. 

3.Güz ve kış dönemlerinde yaşanan kasırga, fırtına gibi olayların üretimde yarattığı daralmalar ve hatta üretimin tamamen durması fiyatı artış yönünde etkiler. Yaz dönemlerinde bireysel tüketimin artması da fiyat üzerinde baskı oluşturur.

4. Ortadoğu’da Yaşanan Savaş, ABD’nin  Iraktaki konumu ve uyguladığı Irak politikası ve  Irak‘ın terör örgütü olan PKK ile ilişkisi ve PKK’nın Türkiye’de yaptığı terör eylemleri ve keza, Türkiye’nin bu duruma son vermek amacıyla, PKK’nın Irak’ta bulunması nedeniyle ,Irak’a yapmayı planladığı saldırının gerçekleşeceği beklentisi petrolün birim fiyatına artış yönünde ivme vermektedir.  

5. Arap Baharı denilen, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Hazar Denizi Bölgesinde coğrafyada bulunan 22 ülkede yaşanan özgürlük rüzgarları arz üzerinde baskı oluşturmaktadır.Ve keza Arap Baharının Suriye’deki yansımasına  doğrudan ya da dolaylı olarak İran, Rusya, Çin, ABD, AB ve Türkiye’nin dahil olması ve bunun petrol arzı ve dağıtımı üzerindeki olumsuzluğun fiyat üzerindeki baskısı.

6. Son 30 yılın en şiddetli geçen kış mevsiminin yarattığı talep artışı ve yaz aylarında ABD’deki tüketicilerin seyahat etme gibi nedenlerle talepte ortaya çıkan artış. 

7.Gelişen ve Gelişmekte olan para piyasalarında yaşanan krizler, petrolü altın gibi alternatif ve güvenilir bir yatırım aracı olarak değerlendirilmekte ve bu konumun petrolün birim fiyatını artış yönünde etkilemektedir. 

8.Petrol üreticisi ülkelerin piyasada oluşturdukları oligopol yapı, fiyattaki artışın şiddetini hızlandırmaktadır. Örneğin, OPEC’in varlığı fiyata, artış yönünde ivme vermektedir. 

9.”Kuzey Buz Denizinde” gerçekleşen  kasırga ve ABD’nin petrol stoklarının azalması petrol fiyatına artış yönünde hareket vermektedir. 

10.Doların uluslararası piyasada Euro ve Yen gibi konvertibil paralar karşısında yaşadığı değer kaybı ve piyasalarda bu değer kaybın süreceği beklentisi petrol fiyatındaki artışı hızlandırmaktadır. 

11.İran’ın Hürmüz Boğazını kapatma tehdidi ve İran’ın nükleer programdaki ısrarı ve vurdum duymazlığı karşısında İran’a karşı uygulanan boykot’un arz tedarikinde yaratacağı  düşüş beklentisi, fiyat artışındaki beklentiyi güçlendirmektedir.

12.Küresel durgunlukla beraber uluslararası sermayenin yatırım aracı olarak petrole yönelmesi fiyatı yukarı yönde ivme vermektedir.

Bir taraftan faktörlerin doğrudan etkileri yanı sıra bu olayların spekülatörleri harekete geçiren etkisi de devreye girince petrolün birim fiyatındaki artış  kat be kat olmaktadır ve olacaktır. Birde buna 2030′da dünya petrol rezervlerin tükeneceği bilgisinin zihinlerde olduğu hatırlanırsa fiyattaki artış daha büyük olmaktadır ve/veya olacaktır. Diğer taraftan da petrol piyasasında olan bitene bakıldığında, Brent petrolün birim fiyatı yıllar itibarıyla dalgalanmakta olduğunu görüyoruz. Örnekleme yaparsak, 2004’de 35 dolar iken 2005’de 60 dolara 2006′da 70 dolar   Kasım 2007′de 98 dolara ulaşmıştır. Başka bir deyişle,2006 Yılının Ağustos ayında petrolün birim fiyat 100 dolar olacak derken 2007’nin Ocağında yani kış mevsiminin ortasında, OPEC’in üretimi kısma tehditlerine rağmen, petrolün birim fiyat 52 Dolara inmiştir.Ve 30-40 gün öncesinde,petrolün birim fiyatının 100 Dolar olacağına dair piyasa beklentileri dikkatleri petrol üreticisi ülkeler olan OPEC’e çevirdi. Zaman zaman petrol üretiminde bir artış yapmayacaklarını söyleyen OPEC ülkeleri toplam dünya petrol arzının 82 milyar varil buna karşılık dünya petrol talebinin 84 milyar varil olduğu belirtilerek petrol üretiminde bir değişiklik, artışı yönünde, olmayacağı ve petrolün birim fiyatındaki artışın Amerikan Dolarının zayıflığından kaynaklandığını ve hatta petrolün birim fiyatının düşük olduğunu, artması gerektiği ifade edilmektedir.

2008 küresel finansal krizi sonucu ekonomilerin durgunluk sürecine girmesi petrol fiyatının azalış yönünde seyretmesine sebep olmuştur. Yaklaşık 4 yıl boyunca 70 doların altında kalmıştır. 2012 haziran ayının hafta başı itibarıyla Amerikan ham petrolun varili 95 Dolar, brend petrolün varili ise 92 dolar olması ve bu fiyatın artış yönünde olacağına dair oluşan beklenti ile beraber 2012 Ağustos sonlarında fiyat 114 dolar olmuştur. Fiyattaki  bu dalgalanma krizden çıkıncaya kadar devam edecek gibi gözükmektedir.

Uluslararası piyasada 7 Dolara mal olan bir ürünün birim fiyatı 100 Doların üstüne çıkıyorsa bu oluşan piyasa fiyatının gerçek fiyat olmadığıdır. Büyük bir kartel olan OPEC, kurulduğu dönemden bugüne kadar petrolün birim fiyatı yüksek seviyede ve stabil tutmaya uğraşmasına rağmen bunu başaramamaktadır ki kuruluş amacının bu olmasına rağmen. Ancak piyasa dışı dinamikler bu konuda oldukça başarılıdır.

Piyasa dinamikleri, spekülatif eğilimler, para ve finans piyasalarında yaşanan çalkantılar petrolün birim fiyatının yüksek seviyelere gelmesine yol açmaktadır. Petrol üretim tesisleri, rafineri yatırımlarının yüksek maliyetli olması yanı sıra petrolün şu anki piyasa fiyatının istikrarlı ve kalıcı olmadığından piyasada petrol üreticisi konumunda olan ülkeler fiyattaki artışları göz önüne alıp petrol üretim kapasitesini artırma durumuna geçmemektedirler ya da geçmekte tereddüt etmektedirler. Bütün bu yaşananlar itibarıyla kısa bir dönem sonra petrolün birim fiyatı 100 doların altına inmeyecektir. Kanımca,önümüzdeki günlerde petrolün birim fiyatı 120 Dolara gelecek, belki de aşacaktır. Ancak belli bir süre sonra istikrarlı seviyesi olan 99-100 Dolar civarında kalacaktır.

Dünya ekonomilerin durgunluk sürecinde olmalarına ve dünya petrol talebi ve arzının değişmemesi rağmen Petrolun fiyatındaki artışı kuram açıklayamamakta ama  jeopolitik, spekülatif  ve siyasi eğilimler açıklar niteliktedir.